Tamamı Türk mühendisler tarafından tasarlanan ve yüzde yüz yerli teknolojiyle üretilen sistemler, sürdürülebilirlik vizyonuyla öne çıkarken, Türkiye’de henüz yeterince gelişmemiş bir alanda önemli bir boşluğu dolduruyor.
Yurtdışında edinilen offshore mühendislik birikimini, karasal olmayan yenilenebilir enerji sistemlerine başarıyla adapte eden Zenith, suüstü projelerin gerektirdiği karmaşık mühendislik süreçlerine özel çözümler sunuyor. Çünkü bu tür projeler; çevresel koşulların değişkenliği, su yüzeyinin hareketliliği ve altyapı zorlukları nedeniyle karasal sistemlerden çok daha karmaşık ve riskli bir yapıya sahip. En küçük hatanın tüm yatırımın riske girmesine neden olabileceği bu alanda, kapsamlı risk analizleri ve titizlikle hazırlanan ön mühendislik çalışmaları büyük önem taşıyor.
Türkiye’de yüzer GES alanında uzmanlaşan ilk uçtan uca mühendislik firmalarından biri olan Zenith, bu bilinçle hareket ederek, dünyada sayılı firmanın kullandığı gelişmiş yazılım altyapısıyla üst düzey mühendislik hesaplamaları gerçekleştiriyor.
İngiltere merkezli Turquoise Marine Services’in offshore mühendislik altyapısı ve uluslararası enerji projeleri tecrübesi üzerine inşa edilen Zenith’in sunduğu hizmetler arasında; yüzer GES sistem tasarımı ve projelendirme, işveren ve kredi veren mühendisliği, proje yönetimi, demirleme/bağlama mühendisliği, saha uygulamaları ve anahtar teslim kurulum yer alıyor. Zenith, bu alandaki teknik derinliğiyle yalnızca bir sistem sağlayıcısı değil, aynı zamanda güvenilir bir mühendislik çözüm ortağı olarak öne çıkıyor.
“Enerji sektörüne sürdürülebilir bir çözüm getiriyoruz”
Zenith olarak Türkiye’nin offshore mühendisliği tecrübesini, karasal olmayan yenilenebilir enerji sistemlerine taşıyarak sektördeki en büyük boşluğu doldurduklarını söyleyen Zenith Kurucu Ortağı Engin Doğan amaçlarının baraj, gölet ve su rezervuarı gibi alanlarda, arazi kullanımı gerektirmeyen, verimli ve çevre dostu enerji çözümleri sunmak olduğunu kaydediyor. Doğan, “Yüzer GES sistemleri ile pek avantaj elde edilebilir. Bunlar arasında su buharlaşmasını azaltarak su kaynaklarının korunması, su üstünde oluşan gölgelik ile alg üremesini sınırlayarak sualtı ya şamına destek olunması, panel sıcaklığını düşürerek yüzde 10’a kadar daha yüksek enerji verimi sağlanması, arazi maliyetlerinin ortadan kaldırılması, sulama maliyetlerini düşürerek daha fazla suya ihtiyaç duyan gıda ürünlerinin yetiştirilmesine olanak vererek dolaylı olarak dengeli bir tarım üretimine destek olunması ve geliştirilen özgün bağlama-demirleme sistemleriyle, su yüzeyinde uzun ömürlü ve güvenli güneş sistemleri kurulması yer alıyor” dedi.
Bu yönleriyle hem enerji sektörüne sürdürülebilir bir çözüm getiren hem de çevresel fayda sağlayan Zenith, TRL 6 seviyesindeki ilk yüzer GES prototipini ODTÜ ana kampüsünde yer alan gölete indirerek önemli bir Ar-Ge deneyimi kazandı. 2025 yılı itibarıyla ise TRL 9 seviyesindeki ticari ölçekli FPV sistemi için yatırım arayışına girdi ve bu amaçla kurulan şirkete yatırım süreci devam ediyor. Yatırımın amacının ticari prototipin kurulumu, pazarlama ve iş geliştirme faaliyetleri, ilk projelerin hayata geçirilmesi ve yüzer GES teknolojisinin Türkiye pazarında yüzde 100 yerli üretim olarak ticarileştirilmesi olduğunu söyleyen Doğan yatırımcılar sayesinde, bu hedefler doğrultusunda emin adımlarla ilerlediklerini belirtiyor.
“Avrupa pazarına açılmayı hedefliyoruz”
Zenith olarak kısa ve orta vadede, Türkiye’deki yüksek potansiyele odaklanarak, baraj ve göletler gibi uygun alanlarda yüzer GES projelerini hayata geçirmeyi ve yerli pazarda güçlü bir konum elde etmeyi hedeflediklerini belirten Doğan sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu süreçte, sadece tek bir ürün değil; farklı coğrafi koşullara ve ihtiyaçlara uygun, çeşitlendirilmiş yüzer GES çözümleri geliştirerek ürün portföyümüzü genişletmeyi planlıyoruz. Türkiye’de elde edeceğimiz saha tecrübesi ve teknik olgunlukla birlikte, önce Avrupa pazarına açılmayı, ardından yüzer güneş enerj isi teknolojisinin en yoğun talep gördüğü Doğu Asya’da faaliyet göstermeyi hedefliyoruz. Uzun vadede ise, denizaşırı ülkelerde stratejik iş birlikleri kurarak, global ölçekte tanınan bir yüzer GES markası ve teknoloji sağlayıcısı haline gelmeyi amaçlıyoruz.”