Türk hazır giyim sektörünün lokomotifi olan İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nde (İHKİB), yaklaşan seçimli genel kurul öncesinde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, üzerinde uzlaşma sağlanan yeni başkan adayını kamuoyuyla paylaştı. Gültepe, yaptığı açıklamada İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan’ın birlik başkanlığına aday gösterildiğini duyurdu.
Mikrofonlarımıza konuşan Mustafa Gültepe, hazır giyim sektörünün güçlü ve sürdürülebilir bir şekilde yoluna devam etmesi adına sorumlulukla hareket ettiklerini belirtti. Gültepe, “İHKİB gibi stratejik bir kurumda yönetim değişiminin şeffaf bir biçimde ilerlemesi büyük önem taşıyor. Bu nedenle sektörün tüm dinamikleriyle yaptığımız istişareler neticesinde Mustafa Paşahan ismi üzerinde ortak bir mutabakat sağladık” ifadelerini kullandı.
Mustafa Paşahan: “Bu sorumluluğun ne kadar ağır olduğunun farkındayız”
İHKİB Başkan Yardımcısı ve başkan adayı Mustafa Paşahan, mikrofonlarımıza şu açıklamalarda bulundu: “Bildiğiniz üzere 2026 yılında ilk seçimler yapılacak. Aslında şu an bu açıklamayı yapmak için oldukça erken bir dönem. Ancak şartlar gereği bu açıklamayı yapmak zorunlu hale geldi. Hazır giyim sektörü, bizler için gerçekten büyük bir önem taşıyor. Uzun yıllardır bu sektörün içerisindeyim ve bu süreçte ciddi çalışmalar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.”
“Bugün burada tüm marka temsilcilerimizin, dernek başkanlarımızın birlik ve beraberlik içinde yanımızda olmaları, bizlere verdikleri destekleri açıkça ifade etmeleri bizleri onurlandırıyor. Elbette zor bir dönemden geçiyoruz. Bu sorumluluğun ne kadar ağır olduğunun farkındayız. Ancak tüm bunlara rağmen adaylığımızı bugün açıklıyoruz. İnşallah hayırlısı olur.”
“2026 yılı itibarıyla yeniden rekorlara ulaşacağız”
Hazır giyim sektörüne dair mevcut durumu değerlendiren Paşahan, ihracatta yaşanan gerilemeye rağmen umutlu konuştu. Paşahan, 2022 yılında ulaşılan 21,2 milyar dolarlık rekor ihracatın ardından 2024’te 17,9 milyar dolara düşen performansa dikkat çekerek şunları söyledi: “2024’ün ilk 6 ayını geçen yıla kıyasla %6,5 düşüşle kapattık. Bu veriler, elbette arzu ettiğimiz seviyelerin altında. Dünyanın birçok bölgesinde devam eden savaşlar ve küresel krizler sektörümüzü doğrudan etkiliyor. Ancak umudumuz, 2024’ün 9. ayından itibaren barış ortamının tesis edilmesiyle birlikte ihracat rakamlarımızın yeniden yukarı yönlü bir ivme kazanması yönünde.”
“2026 yılı itibarıyla sektörümüzü yeniden o rekor ihracat seviyelerine taşıyacağımıza inanıyorum. Bunu başarmak için sektörümüzün değişime ve dönüşüme açık olması şart. Artık farklı bir oyun oynamalıyız. Katma değerli üretim kaçınılmaz hale geldi.”
“Yeni dönemin anahtarları: dijitalleşme, tasarım, inovasyon”
Mustafa Paşahan, sektörün dönüşümünde izleyecekleri stratejilere de değindi. Katma değerli üretimin yanı sıra dijitalleşmenin ve markalaşmanın sektör için vazgeçilmez olduğunu vurguladı: “Dijitalleşme, tasarım, inovasyon ve marka değeri çarpanıyla birlikte sektörümüzü çok daha farklı noktalara taşıyacağımıza inanıyoruz. Bu konuda elimizden gelen her şeyi yapıyor, yapmaya da devam edeceğiz.”
“Üç bileşen arasındaki dengesizlik bizi zorluyor”
İhracatçıların temel beklentilerine de değinen Paşahan, üretim maliyetlerinde yaşanan kontrolsüz artışın sektörün uluslararası rekabet gücünü zayıflattığını belirtti: “İhracatçılarımızın en temel beklentisi, üretim maliyetlerinin sürdürülebilir bir seviyeye çekilmesidir. Son iki buçuk yılda asgari ücrette %400’ün üzerinde artış yaşandı. Enflasyon %280, döviz kuru ise %167 oranında arttı. Bu üç bileşen arasındaki dengesizlik, bizi uluslararası pazarlarda rekabet edemez hale getiriyor.” dedi.
Türkiye’den siparişlerin başka ülkelere kaymasının temel sebebinin maliyet olduğunu hatırlatan Paşahan.” Önceden 650-700 dolar seviyesinde olan ürün maliyetlerimiz, bugün 1300-1500 dolar bandına çıktı. Biz dövizin aşırı artmasını istemiyoruz. Tek talebimiz; enflasyon, ücret ve kur arasında sağlıklı bir denge kurulması. Bu denge sağlanırsa, sektörümüz çok daha rekabetçi hale gelir ve ihracatta yeni başarı hikâyeleri yazabiliriz.” şeklinde konuştu.
